Türkçe İngilizce

Basın Bülteni

10 MUHARREM KERBELA MATEMİ

 

29.08.2020

 

10 MUHARREM  KERBELA MATEMİ

 

 Kerbela vakasının Miladi 1340, Hicri 1381’inci dönemine girmiş bulunmaktayız.  Bu olay tüm insanlık ve islam alemi için sarsıcı bir dönüm noktasıdır. Hz. Hüseyin’in, haksızlığa, zülüm ve zorba saltanata karşı baş kaldırış ve hak mücadelesini temsil eden Kerbela; aynı zamanda ilim, tasavvuf, muhabbet ve medeniyet düşmanlığına karşı İnsanı insan yapan değerleriyle adalet ve hürriyeti temsil eden bir mücadele ruhudur.

Muaviye ve Yezit’in dini siyasallaştırarak saltanat uğruna Resulullah, (SAV) in 72 aile efradının katledildiği mel’un bir gündür. Peygamberin hak yolunun referansı olarak gösterdiği ehlibeytine karşı yapılan tarihi bir katliamdır. Hz. Muhammed (SAV) “ Ehlibeytimi seven, Beni sever, Allah’ı sever; Onlara düşman olanlar, benim ve Allah’ın düşmanıdırlar” Buyurmuştur.

1340 yıldır Emevi zihniyeti lanetlenmiştir. Dini siyasallaştırıp en ufak çıkarları için insanlara zulmetmekten çekinmeyen günümüz anlayışları da Emevilerin açtığı bu şerli yolun yolcularıdırlar. İslam adına yaşatılan terör ve diktatörlükler,  dünyanın her tarafında  hala kerbela vahşetini yaşatmaktadırlar. 

Zalimler ve cahiller, insanlığın ve inancın en büyük düşmanlarıdırlar. Tarih boyunca ehlibeyte düşman olanlar, mutlaka helak olmuşlardır.

Diğer taraftan Hz Peygamberin mukaddes soyunu temsil eden Hz. Ali ve onun evlatları, hak mücadelesini  tüm nesilleriyle, kainata taşımışlardır. İçtihat imamları, on iki imamlar, veliler, ulular, şairler ve tüm düşünürler, ehlibeyt aşkı ve sevgisiyle dünyayı aydınlatmaya devam etmektedirler.

Hz. Hüseyin’in evlatları seyitler, Hz. Hasanın evlatları şerifler, bu kutsal hizmeti ve mücadeleyi Asya dan Anadolu ve balkanlara kadar, İslam’ın doğru anlaşılmasında ve yaşanmasında öncülük etmişlerdir. Anadolu İslam’ı yüzde yüz ehlibeyt referanslıdır. Hoca Ahmet Yeseviden, Hacı Bektaşı Veli, Mevlana, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, gibi binlerce düşünür şair ve yazar aynı safta ve itikatta insanlığa ışık ve pusula olmuşlardır.

Kerbela ve ehlibeyt, bizim hürriyet anlayışımızın kaynağı, zulüm ve saltanata karşı hak ve hukuk mücadelemizi sürdürürken izlenmesi gereken önemli bir kılavuz olmuştur. Derin Tasavvufumuz, renkli kültürümüz, engin muhabbetimiz ve medeniyetimizi ehlibeyte borçluyuz. Ehlibeyt, Allah’ın yarattığı tüm farklılıkların hak olduğu gerçeğini insanlığa göstererek yüce ahlakın abidesi olmuştur. 

Anadolu’nun medeniyet, eşitlik, adaletle taçlanan, aşk ve sevgiyle kucaklaşan değerlerine, tüm dünya insanlığı hayran kalmaktadır. Bu yüce değerleri kaybettirmek isteyen ehlibeyt düşmanı zalimlere karşı, bize düşen vazife birbirimizle kucaklaşmamız, daha çok kenetlenmemiz, sevgi ve muhabbetimizi arttırmamızdır. Din adına her türlü felaket ve kötülüğü yapanların hepsi Muaviye ve Yezitin ruhunu yani kabil zihniyetini taşımaktadırlar. Din adına Emevi zihniyeti yaşatmaya çalışanlar, emperyalizm ve siyonizmin uşaklığını yapmaktadırlar.

Bizim dinimiz ilim, Adalet, medeniyet, merhamet, hak, hukuk, ilim, dayanışma, paylaşma, kültür, sanat, tasavvuf, eşitlik ve yüksek ahlak dinidir.  İslam anlayışımız gereği ne din ne mezhep ayrımı tanımaksızın, insanların marifet ve maneviyat değerleriyle kabul edildiği  insân-ı kâmillerin çoğalmasını temenni etmekteyiz. 

 

“ İnanç doğru bilinirse berekettir. Yanlış bilinirse felakettir.”

Fermani ALTUN

 

Hak Muhammed Ali Yardımcımız Olsun.

Ehlibeytin şefkati üzerimizden eksilmesin.

 

Saygılarımla,

Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı

Fermani ALTUN

 

 

Basın Bülteni Hasan Celal Güzel’in Vefatı

Merhum Hasan Celal Güzel’in vefatı bizde derin üzüntü yaratmıştır. Ülkemizin yetiştirdiği seçkin ve saygın şahsiyetlerden olan Ehl-i Beyt sevgisiyle dolu, merhum Hasan Celal Güzel’e Allah’tan rahmet diliyoruz.

            Hasan Celal Güzel Vakfımızın onur üyesi olup, kendisiyle 35 yıla dayanan büyük bir dostluğumuz vardı. 1999 yılında bir televizyon konuşmasında tüm kamuoyuna hitaben vakfımız ve şahsımla ilgili yapmış olduğu değerlendirmeler, gelecekte anılarımızda yer alacaktır. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Mekan-ı Cenneti Nur olsun.

Saygılarımızla,

 

Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı

Fermani ALTUN

MALATYA’DA Kİ ALEVİ VATANDAŞLARIMIZIN EVLERİNİN İŞARETLENMESİ OLAYI

 

23.11.2017

 

BASIN BÜLTENİ

MALATYA’DA Kİ  ALEVİ VATANDAŞLARIMIZIN EVLERİNİN İŞARETLENMESİ OLAYI

 

Malatya’daki Alevilerin yoğun olduğu bir mahallede, Bazı  Alevi evlerinin işaretlenmesiyle ilgili gündeme gelen olay, oldukça üzücüdür.

Ülkemizin, hem içten hem de dıştan büyük tuzak ve provokasyonlara hedef olduğu bir dönemde bu Olayında , provokatörlerin yeni bir oyunu ve projesi olduğuna inanıyoruz. Yaşadığımız bu çağda mezhep ayrımlarının inanç ayrımlarının yapılması çağdışı ve insanlık suçu olarak görüyoruz. Onun için tüm alevi ve suni  kardeşlerimizin bu tuzaklara karşı duyarlı, olmasını temenni ediyoruz. Alevi suni ayrımı asla gözetmeden her Aklı Selim Müslüman’ın, daha çok el ele vermesi, daha fazla birlikteliklerini güçlendirmesi bu insanlık dışı mihrakların, kursağında kalmış olacaktır.

Emperyalizmin ve siyonizmin ülkemizin  birliğini ve kardeşliğini bozmak için çalışan hain güçlerin karşısında tüm halkımızın birlik ve kardeşliği için daha çok duyarlı ve ortak değerlerlerde kucaklaşmasının gerektiğine inanıyoruz.

Dünya ehlibeyt vakfı olarak, bu menfur olayı yerinde incelemek üzere, Malatya’ya bir heyet gönderilecektir. Tüm halkımıza çağrımız bu provokasyonları yapanlar inancımızın birliğimizin ve insanlığın en büyük düşmanlarıdır. Çünkü bizim dinimiz sevgi , ilim hak, hukuk, dayanışma, paylaşma, ve yüksek ahlak dinidir. Bu değerlere sahip olmanın zemini muhabbettir. Zalimlerin cahilleri kullanarak tüm dünyada yüce dinimiz adına estirdikleri vahşetlerin dinimizde asla yeri yoktur.

Bin yıl önce Anadolu da İslam’ın medeniyet, hak, hukuk, tasavvuf ,muhabbet sevgi, ilim ve aşk ile dünyaya yayılmasında öncülük yapan nesillerin bugünkü evlatları olarak yarınlara  bu kutsal değerleri taşımalıyız.  

Saygılarımla,

Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Genel Başkanı

Fermani ALTUN

TERÖRÜ LANETLİYORUZ - 01.01.2017

Yeni yıla girdiğimiz ilk saatlerde İstanbul, bir eğlence merkezinde yaşanan terör vahşetiyle bir kez daha sarsılmıştır. Terörün korkunç yüzünü ve ne büyük vahşet ruhuna sahip olduğunu yeni yıla girenken tekrar gördük. Yapılan bu alçakça saldırıyı şiddetle lanetliyoruz. Her türlü terörün insanlığın ortak düşmanı olduğu gerçeği karşısında, hepimizin daha çok kenetlenmesi, omuz omuza vermesi gerekmektedir. 2017 yılının terörün yok olmasını temenni ediyoruz. Bu konuda hükümetimizin alacağı bütün icraatlarına desteğimiz tamdır.

Terör vahşi katliamcı ruhuyla milletimizi korkutamayacaktır. Aksine daha çok güç birliği içinde olup terör karşısında hırsımız ve cesaretimiz bir kat daha artmaktadır. Tüm milletimizin başı sağ olsun.

Saygılarımla,
Fermani Altun
Dünya Ehlibeyt Vakfı Başkanı

 

TERÖRÜ LANETLİYORUZ - 12.12.2016

İstanbul da güvenlik kuvvetlerimizi hedef alan hain ve alçakça yapılan terör saldırısını lanetliyoruz.
Ruhları ve beyinleri alınmış, zerre kadar insanlıktan nasibini almamış vahşi terörün masum insanlarımıza yönelik hain saldırısı bizi derinden üzmüştür.
Her türlü terörün tüm insanlığın ortak düşmanı olduğu bir gerçektir. Birlik dayanışma içinde nesillerimizin terör tuzağına düşmemeleri için daha çok bilimsel hizmetlere ağırlık verilmesi gerekir.

Milletimizin başı sağ olsun hayatlarını kaybeden şehit kardeşlerimize Allahtan rahmet yaralılarımıza şifalar diliyoruz.

Saygılarımla,
Fermani Altun
Dünya Ehlibeyt Vakfı Başkanı

KERBELA - 11.10.2016

Bugün İslam ve insanlık tarihinin yaşadığı en büyük vahşet olan Kerbela ( büyük bela) nın Miladi 1337. Hicri 1377. Yıldönümüne girmiş bulunmaktayız.

Kerbela olayı zulmün hüküm sürdüğü, Emevi saltanatının başı muaviye ve yezit zihniyetinin, vahşetidir. Peygamber Efendimizin referansı olan ehlibeytin 72 ev hanesinin torunu Hz. Hüseyin ile beraber susuz bırakılarak ve başları kesilerek katledildikleri bir dönemdir.

Hz. Muhammed ( sav) bir hadis-i şeriflerinde Hasan ve Hüseyin büyük meşakkat çekeceklerdir. Fakat onların nesilleri insanlığın kurtuluşu olan hak meşalesini tüm dünyaya taşıyacaktır'' demiştir.

Hz. Hüseyin'in soyundan olan seyitler ve Hz. Hasan'ın soyundan gelen şerifler yetiştirdikleri alimler, veliler, düşünürler, şairler tüm dünyaya yayılarak ilimle hakkın pusulasını ve meşalesini taşımışlar, zulme karşı canlarını vermekten çekinmemişlerdir.

Bugün ne yazık ki 14 asır geçmesine rağmen Yezit' in zihniyetini taşıyan zalimler ve onların kullandığı cahiller emperyalizmin taşeronluğunu yapmaktadırlar. Tüm bu vahşetleri İslam adına yaptıklarını lanse ederek kerbeladan sonra İslam dinine en büyük zararı vermeye devam etmektedirler.

Barış ve sevgi dini olan Müslümanların tüm dünyada terör, insan ayrımı, saltanat, zulüm, katliam, medeniyet düşmanlığı, kadın düşmanlığı, demokrasi ve farklılık düşmanlığı vahşetleri ile anılması ruhumuzu incitmektedir. Çünkü biz bu yaşananların tam tersiyiz. Hz. Ali'nin hariciler, emeviler ve şu an onları takip eden vahabiler için söylediği gibi ''Onlar ceketlerini ters giymişlerdir'' . Zalimler ve cahiller dinin tam tersi olan kerbela benzeri vahşetleri bu çağda da devam ettirmektedir.
Yezit, Hz. Hüseyin' e kendisine destek olduğu takdir de saraylara, saltanatlara ortak edeceğini defalarca teklif etmiştir. Hz. Hüseyin ise hak yolunda zulme karşı boyun eğmeden onurlu ölmeyi tercih etmiştir ve şöyle demiştir. '' Dedem Hz. Muhammet ve atam Hz. Ali yolunda hak için canımı vermeye hazırım, nefsine tapmış yezit zihniyeti bugün de gelecekte de insanlık için en büyük felaket olacaktır''.
Ne yazık ki bugün tüm dünya da aynı yezit zihniyeti fazlasıyla hortlatılmıştır. Din adına insanlar yakılarak, boğazlanarak, kadınlar pazarlarda satılarak, farklı düşüncede ve inançta olan insanlar düşman görülüyor. Geçmişte yalnız kerbelada yaşanan vahşetin aynısı bugün beş kıta da yaşanmaktadır. Tüm dünya insanlığı bu vahşetlerin korkusu içine girmiştir.

21. yy da dünya emperyalizminin temsilcisi olan ülkeler, İslam ülkelerindeki diktatörleri taşeron olarak kullanarak, cahil karanlık güçler vasıtası ile bu vahşetleri yaratarak dünyada İslam içi savaşların km taşlarını oluşturmuşlardır.
Bütün dinler insanların kurtuluşu için gelmiştir. Fakat bu dinlerin gerçek ve doğrusunu ehli kamil ve alimler bilir ve uygularlar. Alimler ve ehli kamiller ittifakta yarışırlar, böylelikle insanların hak yolunda olmalarını sağlarlar. Cahillerin serveti günlük çıkar ve kavgadır, zalimlerin taşeronluğunu yapmaktır. Zalimlerin serveti saltanat, mevki, daha çok para ve maldır. Alimlerin serveti ise akıl, ilim ve insanlığa hizmettir. İnançlara zalimler hakim olduğu zaman onu çıkar, saltanat, zulüm ve ayırım aracı olarak kullanırlar. Aynı inancı cahiller yanlış bildiği için ayrım ve kavga aracı olarak kullanırlar.
İnancın doğru bilinmesi berekettir, kurtuluştur. Yanlış bilinmesi ve yanlış insanların himayesinde olması ise felakettir.
Sevgide yarış, dostlukta yarış, ilimde, dayanışmada, paylaşmada yarış, yüksek ahlakta ve nefsini aşmada yarış. Bunlara sahip olmanın ana zemini muhabbette yarış. Unutma ki en büyük servet bu değerlere sahip olma ölçüsüdür. İbadetler bu değerlere sahip olmak için yüce rabbimiz tarafından gönderilmiştir.
İnsanlarda ırk, din, mezhep, bölge, cinsiyet, farklılık ayrımı yapanlar büyük günah işlemiş olurlar. Kainatı yaratan yüce rabbimiz her şeyi yerli yerinde yaratmıştır. Bu farklılıkları göremeyenlerin kendi zihinlerinde sorunları vardır. Yunus Emre'nin deyişiyle 'Yaradılanı seviyorum yaradan dan ötürü.'
Hiçbir dinde hiçbir inançta insan hak-hukukuna aykırı asla hiçbir müeyyide yoktur. Bunları yapanlar insanlığın, hakkın en büyük düşmanıdırlar. Çağımızda din adına yaşanan vahşetlerin ne kadar korkunç boyutta olduğunu üzülerek belirtmek istiyoruz.

Kerbeladan süregelen kan dökülmeleri asırlardır İslam dininin kullanılarak günümüze kadar aynı zihniyet tarafından devam etmesidir. 15 Temmuzda yaşanan büyük darbe girişiminde İslam dini aynı zihniyetler olan feto törör örgütü tarafından kullanılarak hem Türkiye yi yok etme hem de mezhep ve dünya savasını çıkarma projeleri idi. Dış dünyada ki emperyalizmin ve siyonizmin 21. Yy da Fetö Terör Örgütü vasıtası ile hazırladığı bu korkunç proje halkın gücü ile engellenmiştir.

İşid ve El kaide terör örgütlerinin tüm dünyayı kerbelaya çevirdiklerini ve islama ne kadar büyük zarar verdiklerini esefle görüyoruz. Hz Hüseyin'in mücadelesi özgürlük, hürriyet, hak ve hukuk mücadelesidir. Tüm insanlığın ortak değeri olan insanı insan olabilmesi mücadelesidir.

Birlik ve kardeşlik her alanda beraber olabilmektir. Çünkü tüm insanların ortak değeri aynı, Farklı değerleri de aynıdır. Bunları yanlış kullananlar zalimler ve cahillerdir. Hz Hüseyin'in felsefesi, mücadelesi Ehlibeytin kuranı kerimin ve Hz. Resulullah (s.a.a)' nin hak yoludur.

Kerbela şehitlerinin, insanlık, hak, hukuk, hürriyet özgürlük uğruna canlarını veren tüm Yüce şehitlerin ruhları şad olsun.

Saygılarımla,
Fermani ALTUN
Dünya Ehlibeyt Vakfı Başkanı

HACI BEKTAŞ-I VELİ ANMA TÖRENİ - 16.08.2016

Hacı Bektaş-ı Veliyi bugün anarken onun yüce felsefesinin tüm insanlığın kurtuluşu için ne kadar büyük bir reçete olduğunu daha iyi görüyoruz.

Yüce İslam adına İslam coğrafyasında yaşanan terör, vahşet, ayrımcılıklar, mezhepçilikler, zalimlikler ve cehaletler hepimizi derinden üzmektedir.

İslam'ın Anadolu medeniyet değerleri tasavvuf, muhabbet, insan kardeşliği, kadın- erkek eşitliği gibi argümanlar; dinimizin, inançların olmazsa olmaz değerleridir. İşte bu değerlerin meşalesini tüm dünyaya taşıyan düşünürler Hacı Bektaş-ı Veli, Hoca Ahmet Yesevi, Mevlana, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal gibi hak dostlarıdır. Bu mübareklerle aynı aşkı paylaşan, ehlibeyt yolunda hizmet veren bütün alimler tarihi değerlerimizdir.

İlimle, irfanla, hak ve hukukla, sevgi ve muhabbetle tüm insanlığın ortak değerleri olan Hacı Bektaş-ı Veliyi tüm nesillerimize daha iyi öğretmemiz gerekir. Var olan bilgisizliği ve boşluğu kullanan terör örgütleri de olmak üzere karanlık güçler, Hacı Bektaşı Veli ismiyle kurdukları kuruluşları kendi emelleri için kullanmışlar ve halen kullanmaktadırlar.

Örneğin son 15 Temmuz darbe girişiminde Fetö Terör Örgütü sıradan vatandaşları kullanarak Hacı Bektaş-ı Veli ismiyle kendi karanlık emellerine uygun kuruluşlar oluşturmuşlardır.

İnanç doğru bilinirse berekettir. Yanlış bilinirse felakettir. İnançların ideolojileşmesi, siyasallaşması, zalimlerin ve cahillerin insiyatifinde olması yaşanan bütün felaketlerin ana sebebidir. Çünkü İslam dini ve bütün dinlerin ortak değerleri aynıdır. Bu ortak değerler sevgi, ilim, hak-hukuk, dayanışma, paylaşma, yüksek ahlak, nefsini aşmak ve güzel insan olmaktır.

Bütün bu değerlere sahip olmanın ana zemini tasavvuf ve muhabbettir.

Hacı Bektaş-ı Veli gibi düşünürler tasavvuf ve muhabbetin Anadolu pusulalarıdır. Aynı zamanda Ehlibeytin, Kuran-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz(S.A.V) ın da referans gösterdiği hak yolundadırlar.

Bugün yaşadığımız bu olumsuzluklardan kurtulmamız için Hacı Bektaş-ı Velilere daha çok sarılmaya ve doğru öğrenmeye ihtiyacımız vardır.

Saygılarımla,
Fermani ALTUN
Dünya Ehlibeyt Vakfı Başkanı
0532 314 13 79

TERÖRÜ LANETLİYORUZ - 29.06.2016

İstanbul Atatürk Havalimanında yaşanan terör katliamını şiddetle lanetliyoruz.

Her türlü terörün insanlık suçu olduğu bir gerçektir. Masum insanları acımasızca katleden bu vahşi yaratıklar asla insan olamazlar. Bu terörleri yapanlar şüphesiz ruhları yok edilmiş, beyinleri alınmış ve zalimler tarafından kullanılan vahşi mahlukatlardır.

Ben insanım diyen herkes daha çok el ele vermeli, birlik ve kardeşlik değerleriyle kucaklaşmalıdırlar.

Tüm halkımızın ve tüm insanlığın başı sağ olsun. Hayatlarını kaybeden kardeşlerimize Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

Saygılarımla,
Fermani ALTUN
Dünya Ehlibeyt Vakfı başkanı

Bu sitede yer alan tüm yazılı ve görsel materyaller www.ehlibeyt.org.tr sitesine ve site sahibine aittir. copyright © 2015 - 2024